Unutulmuş kelimeler köşemizde bugün eylem olarak değil yalnızca isim olarak unutulmuş bir sözcüğü misafir ediyoruz: Eteklemek.
Eğer sürekli rastladığımız bir nesne veya hareketi unutuyorsak iki ihtimal söz konusudur. Birincisi hafızamız zayıflamıştır. İkincisi ise bu hareket veya nesneyi hayatın akışı içinde normal addetmeye başlamışızdır. Mesela yemek kelimesini bazen unutabiliriz. Fakat her gün yemek yediğimiz gerçeği değişmez. Öyle zannediyorum eteklemek sözcüğü de bu kısımdan değerlendirilebilir. Yani o kadar sık rastlıyoruz ki, artık ayrıca bir kelimeyle karşılamaya gerek duymuyoruz.
Peki eteklemek ne demektir? Tabii ki üstadımız Şemseddin Sami'ye müracaat edeceğiz. Bakalım Kâmûs-ı Türkî'de bu kelime nasıl tanımlanıyor:
"eteklemek: 1. birinin eteğine varmak, eteğini öperek resm-i hoş-âmedî veya tebrîk etmek, resm-i dâmen-pûsu îfâ etmek. 2. etekle yellenmek, eteği yelpaze gibi kullanarak havalandırmak. 3. bol bol eteği doldurmak, etek etek alıp götürmek."
Yine konuyla alakalı olarak, Namık Kemal'in meşhur hicviyesinden bir alıntı yapmak istiyorum:
"Edepsizlikte tekleriz,
Kimi görsek etekleriz,
Haktan da yardım bekleriz,
Ne utanmaz köpekleriz"
Eteklemekten, etekleyenlerden ve dahi önünde eteklenmesine müsaade edenlerden uzakta; asgari saygı ve huzuru koruyabileceğiniz bir ömür dilerim. Bir başka unutulmuş kelimede buluşmak dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder