Hayat sürekli yenileniyor. Buna bağlı olarak da her şey eskiyor. Kimi eskiler var ki değer kazanıyor; kimi eskiler var ki olan değerini yitiriyor. Yani müstehâseye uğruyor. Unutulmuş kelimelerde bu sefer müstehâse sözcüğünü misafir ediyoruz.
Şemseddin Sami kelimeyi, Kâmûs-ı Türkî'sinde, şöyle açıklıyor:
"müstehâse: müstehâsât. pek eski zamandan yer altında kalıp tahaccür etmiş hayvanât veya nebât: müstehâsât taharrîsiyle meşguldür; müstehâsât müzesi. Fransızca: fosille."
Müstehâseye uğramış şeylerden uzak durmak gerekir. Çünkü kokarlar. Kendileri çürüse bile sizleri çürütüp, müstehâse hâline sokmayacak fikirlerin peşinde, mutlu ve eskimez bir ömür dilerim...