Bendenizin, işbu blog haricinde, arada sırada yazdığım bir mecra daha var ki; ismi Tetebbûlardır. Peki tetebbû etmek ne demektir?
Şemseddin Sami üstadımız Kâmûs-ı Türkî'de kelimeyi şöyle tanımlıyor:
"tetebbu‘: tetebbuât. ["teb"dan masdar tefa'ul] bir şeyin arkasına düşüp her tarafını araştırma, arkasını bırakmayarak etraflıca tedkîk ve tahkîk etme: edebiyât-ı Arabiyede çok tetebbu‘ vardır; tetebbu‘âtla iştigâl eder. [başlıca ulûm ve te'lîfât hakkında müstameldir.]"
Yılın son yazısını tetebbû'ya ayırmış olduk. Umarım gelecek yıl daha fazla tetebbû eder, etraflıca tetkik ettiğiniz meselelerde kendi iyiliğinize şeyler bulursunuz. İyi seneler dilerim.