Argo, dili zenginleştirir ve kelimelerin kıymetini artırır. Hatta bazen başlı başına dil olarak da değerlendirilebilir. Bugünkü unutulmuş kelimeyi Türk argosundan ödünç alacağım: Öreke.
Genelde, içinde 'ebe'lerin de geçtiği tamlamalarda karşımıza çıkan öreke kelimesinin anlamı için Şemseddin Sami üstadın Kâmûs-ı Türkî'sine başvuruyoruz:
"öreke: yahut örike. [ "örmek"den mi yoksa Rumca Póxa'dan mı?] kadınların büktükleri yün ve keten vesâireyi taktıkları tepesi çatal değnek ki bellerine sokarak sol elleriyle o yünden birer parça çeker ve sağ elleriyle ikiye çevirerek bükerler, müfettele. ebe örekesi= câhil ebelerin doğurttukları kadınları oturttukları bir cins iskemle. öreke taşı= denizde yassı kaya."
Örekeyi yalnızca gerçek anlamıyla göreceğiniz bir hayat dilerim. Bir başka unutulmuş kelimede görüşmek dileğiyle...